Uzm.Kl.Psk. Çinara NUROĞLU
image
image
image

Çocuklarda Öğrenme Güçlüğü

image

 

Çocuklarda Öğrenme Güçlüğü

Öğrenme güçlüğü, zekâ düzeyi normal olabilen veya normalden daha üst olabilen çocuklarda okuma, yazma, dinleme veya sözel olarak anlatım veya matematiksel alanda öğrenilen bilgiyi anlamada algılamada veya işlemede zorluk yaşaması demektir. Her bireyin öğrenme yolları farklı olabilir. Nasıl ki her insanın kişiliği, karakteri, sesi, düşünceleri, farkı oluyorsa o çocuğun öğrenme yolu da farklı olabilir. Örnek vermek gerekirse bir çocuğun resim becerisi, el göz koordinasyonu çok iyi olabilirken okuma veya yazma konusunda çok zorlanabilir. Okul başarıları beklentilere göre daha düşüktür. Bazı derslerde çok iyi sonuçlar elde ederken bazı derslerde tam tersi düşük notlar alabilmektedirler.

Öğrenme güçlüğü olan bir diğer kollarından biride Okuma bozukluğudur (Disleksi). Bu çocuklar Okumayı çok güçlükle sökebilir. Harfleri tersten yazabilir. Okurken harfleri yutar veya eklentiler yapabilir. Bir diğer öğrenme güçlüğü çeken çocukların özelliklerinden biride yazı yazmada zorlanmalarıdır (disgrafi). Yazıları yazarken birçok harfleri karıştırabilirler. Bazı kelimelerde birbirleri ile ilgili olmayan harflerin yerlerini değiştirebilirler. Yazım kurallarında ve noktalama işaretlerinde çok fazla hata yaparlar. Bu çocukların bazılarında anlatım zorlukları da görülebilmektedir. Dil gelişimi gecikmektedir. Uzun ve akıcı cümleler kuramayabilirler. Okuduklarını anlamada ve karşı tarafa anlatmada zorluklar yaşayabilirler. Çarpım tablosunu öğrenmekte zorlanabilirler. Problem çözemezler.

Öğrenme güçlüğü olan çocukların bazılarında motor gelişimi normal düzeyin altında olabilmektedir. İnce motor gelişimi yetersizdir.  Kaşık-çatal kullanımı, el işleri, makas kesme, boyama, resim yama, yazı yazma gibi alanlarda çok zorlanırlar.

Okul öncesi belirtileri şu şekilde sırlayabiliriz. Sayıları, harfleri, renkleri, şekilleri, haftanın günlerini öğrenmede güçlük çekerler. Çizim yapmakta boyama yapmakta veya makasla kesimlerde zorlanmaktadırlar. Yönergeleri doğru anlayıp onlara uymakta zorlanabilmektedirler. İnce motor hareketlerinde örneğin fermuar çekme, ayakkabısını bağlama, düğmeleri iliklemeyi öğrenmede zorlanırlar.

Öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar öğrendiklerini hemen unutabilirler. Sözlü sınavlarda daha iyi sonuçlar alabilirken, yazılı sınavlarda daha düşük notlar alırlar. Sürekli eleştiri alırlarsa özgüven eksiklikleri yaşayabilirler. Ödev yapmaya, ders çalışmaya, okula gitmeye isteksiz olabilirler. Bu durumun sonucunda öğretmen veya aile acaba çocuğun zekâsında mı problem var diye düşünmeye başlarlar.