Zaman zaman kendimizi kötü hissetmek hayatın normal bir parçasıdır. Hepimiz ruh halinde inişler çıkışlar yaşamaktayız. Mutsuzluklar yaşayabilmekteyiz fakat depresyon mutsuzluktan daha fazlasıdır. Depresyon kişinin yaşama olan bağlarını yavaşlatır. Depresyon büyük üzüntü, endişe, suçluluk, değersiz hissetme başkalarından uzaklaşma, uyku gibi zihinsel ve bedensel belirtilerle kendini gösteren duygudurumdur. Gerçek anlamda depresyonda olan kişinin dikkat çekici yönü çökkün ruh hali ve zevk almada belirgin azalmadır. Depresyondaki bir birey duygusal açıdan mutsuz karamsar ve gelecek ile ilgili ümitsizdir. Eskiden zevk alarak severek yaptığı şeyler artık zevk vermemeye başlar. Zaman zaman içlerinde büyük bir boşluk ve iç sıkıntısı huzursuzluk duyarlar.
Çocuklardaki depresyon genellikle okul yaşamını olumsuz etkileyeme başlar. Çocuk aşırı sinirli olabilmektedir ve arkadaşlarından uzaklaşmaya başlamaktadır. Sessiz ve yalnız kalmayı tercih eder. Odasına kapanır. Ders çalışmak istemez ve konsantrasyon sorunları artmaya başlar. Ruhsal belirtilerin yanı sıra fiziksel belirtilerde başlamaktadır. Baş ağrısı, mide ağrısı gibi bedensel yakınmalar şeklinde gözlemlenir.
“Depresyon benliği yitime gösterdiği tepkidir”
Depresyonun belirtileri nelerdir? Depresyonun derecesine göre bu belirtilerin biri, bir kaçı veya tamamı görülebilmektedir.
İş yerinde evde okulda herhangi bir iş yaparken konsantre olmada güçlük çekme
Yaşanılmış olan bir anın önemli detaylarını unutma, hatta bazen olayların kendisini unutma.
Daha önce kolaylıkla verilebilen kararları depresyon nedeniyle karar verememe, yanlış kararlar vereceğinden korkma.
Nedeni olmayan halsizlik durumları, daha önceden keyif aldığı aktivitelerde zorlanma, ilgisizlik
Nedensiz olarak veya kişinin kendi kontrolünde olmayan olaylar nedeni ile yaşanan suçluluk hisleri, günlük aktivitelerde dahi becerisizlik hisleri
Uykunuz gelmiş olsa bile uykuya dalmakta güçlük çekme veya bunun tam tersi yorgunluk hissi olmasa dahi günün çoğunu uyuyarak geçirme
Herşey yolunda gitse bile gelecekle ilgili aşırı kaygılanma, kendinizle ya da sevdiğiniz kişiler ile ilgili karşı koyamadığınız olumsuz düşünceler.
İştah azlığı veya aşırı iştahlı hissetme
Ortada hiçbir neden yokken aşırı huzursuz hissetme ve olayların karşısında aşırı sinirli ve agresif tepkiler vermek
Aşırı alkol tüketimi veya tehlikeli sporlar yapma,
Hayatın yaşama değer olmadığı düşüncesi, intihar etmeyi düşünmek veya planlamak
Neden depresyon hastası oluyoruz?
Bazen hepimiz zaman zaman kaygı hissederiz ve bunun gibi yaşamımızda büyük olasılıkla hüzün yaratan ancak depresyon tanısı gerektirmeyecek birçok olay yaşarız. Yaşanan olumsuzluklar, büyük acılara neden olan kayıplar, yas, iş yaşamında karşılaştığımız sorunlar, evlilik, aile sorunları, doğum ve lohusalık süreci, kalıtsal yatkınlıklar, fazla alkol kullanımı, bazı hastalıklar (Kanser, Epilepsi, MS, AİDS) ve ilaçlar, Menapoz – Andropoz dönemi, mevsim değişiklikleri gibi birçok nedenler olabilir. Ama yine de bunları yaşamak herkes de depresyona neden olmayabilir. Bu demektir ki bazı kişilerde depresyona karşı bir yatkınlık söz konusudur. Yapılan araştırmalarda depresyon hastası kişilerin akrabalarında da depresyon yaşadıkları görülmüştür. Yani genetik özelliklerde depresyonun meydana gelmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Ve herkes aynı tip depresyon hastası olamaz.
Depresyon türleri
Majör depresyon: majör depresyon, diğer depresyon türlerinden farklı olarak kişinin günlük aktivitelerini yapmasını engelleyebilir. Majör depresyon belirtileri genellikle, çalışamama, uykusuzluk, yemek yiyememe, daha önceleri keyif aldığınız aktivitelerden zevk alamamak, depresif ruh hali ve olaylara karşı ilgisiz kalma gibi duygudurum hali ile kendini göstermektedir. Majör depresyonu olanlar sürekli bir umutsuzluk ve çaresizlik hissetmektedirler.
Kronik depresyon: kronik depresyon uzun süredir devam eden (iki yıl ya da daha uzun süre) depresif bir ruh halidir. Bazı belirtileri majör depresyon ile benzeşir fakat kronik depresyonun belirtileri majör depresyon kadar şiddetli değildir kişinin günlük yaşamını engellemez. Fakat tedavi edilmezse, her şeye kırılan, küsen veya kavgacı bir ruh hali egemen olur. Arkadaşlarından uzaklaşır ve yalnızlığı seçer. Yavaş yavaş hiçbir işinin yolunda gitmeyeceği inancına sahip olmaya başlar.
Tipik olmayan (A-tipik) Depresyon: a-tipik depresyonun belirtileri tipik olarak şu şekildedir: aşırı yemek yeme, aşırı uyuma, halsizlik, reddedilmeye karşı aşırı duyarlı olma ve yaşanılan olaylara karşı verilen reaksiyon olarak kötüleşen veya iyileşen ruh halidir. Sıradan depresyonda ise yaygın üzüntü daha çok dikkat çekmektedir.
Mevsimsel depresyon: mevsimsel depresyon yılın belirli bir döneminde genellikle her yıl aynı zamanda ortaya çıkabilmektedir, çoğunlukla bahar aylarının bitiminde ve kış aylarının başlamasıyla ortaya çıkmaktadır.
Manik depresyon: diğer adı ile “Bipolar Depresyon” olan manik depresyon, karmaşık ruh hali bozukluğudur. İki uçlu depresyondur.
Psikotik depresyon: bu depresyon türünde kişinin gerçeklik ile olan bağı ortadan kalkar. Psikotik depresyonda olan kişiler genellikle halüsinasyonlar ve hezeyanlar sık olarak görülür.
Doğum sonrası depresyon: yeni doğum yapan annelerin %75’i “bebek melankolisi” çeker. Ama 10 anneden birinde postpartum depresyon adı verilen daha ciddi bir durum gelişir. Anneleri fiziksel ve duygusal açıdan etkileyen önemli bir psikolojik hastalıktır.
Depresyon Tedavi
Tedavi edilmeyen depresyon bireye doğrudan zarar verebilir. Alkol veya madde kullanımı eğilimleri daha çok artabilir. Birçok hastalıklara sebep olabilir. Bunun yanı sıra yanlış ilaç kullanımları görülebilmektedir buda kronik depresyonun oluşmasına sebep olabilmektedir. Depresyonun belirtileri ve nedenleri farklı insanlarda farklılık gösterdiği gibi, iyileşme yolları da farklıdır. Bir birey için işe yaramış olan bir yol başka bir birey için işe yaramaz olabilir. Depresyon tedavi edilebilir bir sağlık sorunudur. Depresyon için etkili tedavi sıklıkla bazı terapi çeşitlerini içerir. Terapi size, birçok açıdan depresyonu tedavi etmek için araç sağlar. Ve bunun yanında terapi de öğreneceğiniz birçok şey depresyonun geri dönmesini önlemek için fikir verir. Tedaviye erken başlanması ve düzenli olarak belirli aralıklarla devam edilmesi tedaviden alınan verimi arttıracaktır.
Tedavi sadece ruh halinin gelişebilmesi ve yaşam kalitesinin yükselmesi için değil, aynı zamanda fiziksel sağlık içinde hayati önem taşımaktadır.
Sonuç olarak; olumlu olaylar olsa dahi hayattan zevk alamıyorsanız, insanlarla ilişkilerinizde sorun yaşamaya başladıysanız, eskiden keyif aldığınız aktiviteleri yapmak artık istemiyorsanız depresyonda olabilirsiniz.
“Bedenimizi hasta eden, ruhumuzun baskılarıdır”.
“Gören, duyan yalnız ruhtur, geri kalan her şey sessiz ve sağırdır.”